Kuşkonmaz Camisi
Kuşkonmaz Camii
Gerçek ismi Şemsi Paşa Camii. Halk arasındaki adıyla “Kuşkonmaz” Camii…Onu diğer tarihi eserlerden ayıran ise “çılgın” projesi…
Söylenenlere göre, camiye halk arasında “Kuşkonmaz” denmesinin bir sebebi var; Tâbiri câizse hastalık derecesinde titiz biri olan Şemsi Paşa, Sokullu Mehmet Paşa ile rekâbet halindedir. Zaman zaman şakayla karışık atışırlar. Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa’nın Sultanahmedin hemen yanıbaşında yaptırmış olduğu Mimar Sinan’ın en zarîf eseri kabul edilen bir cami vardır. Edirne Selimiye Camiinin minyatürü olarak inşa edilen o cami ile ilgili sohbet anında Şemsi Paşa, Sokullu’ya ithâfen der ki;
-“Efendim bir cami yaptırmışsınız. Ama kuşlar caminizi pisletmişler!”
Sokullu da,
-“Efendim, Allah’ın yarattığı mahlûkattır. Normaldir, olur böyle şeyler!” der.
O gün sohbet meclisinde konu kapanır. Konu o an kapanır ancak, gün gelir Şemsi Paşa da bir cami yaptırmak ister. Hatırına ise o sözleri gelir, “Eyvah!” der. “Ne yapacağız?”
Çözüm her zaman olduğu gibi Mimar Sinan’dadır. Şemsi Paşa Mimar Sinan’a gider der ki;
-“Efendim böyle bir cümle sârfettik. Üzerinde kuşların uçmayacağı bir yer var mıdır?” Mimar Sinan,
-“Efendim var öyle bir yer!” der.
Koca Sinan konuşturur ilmini... Kısa bir araştırmadan sonra Üsküdar’da kuzey-güney rüzgârlarının kesiştiği bir nokta bulur. Dalgaların kıyıya çarpmasıyla meydana gelen titreşimleri inceler, kuzey ve güneyden rüzgarların kesiştiği, dalgaların kıyıyı dövdüğü bir noktada çıkan titreşim seslerinden kuşların rahatsız olacağı bir köşe vardır. “İşte buraya caminizi inşa edebiliriz” der ve camiyi o noktaya yapmaya karar verir.
Boğaz’ın kenarında kimi zaman serin, kimi zaman ılık ama hep rüzgar alan, kimi zaman kızgın dalgaların duvarlarını dövdüğü “Şemsi Paşa Camii” işte böyle ortaya çıkar. Üsküdar’ın simgelerinden biri olan “Kuşkonmaz Camii” hâlâ ayakta ve bir vakit namazında ziyâretinizi bekliyor…