Ayın sorusu Kasım 2011
Soru: Ne kadar kendinizi, vicdanınızı inkar etmeden, bastırmadan kendiniz olabiliyorsunuz? Yada ne kadar hassassınız? Ne kadar vicdanlısınız?
Eğer vicdanınızı bastırmazsanız sizi bencil olarak atfedebiliyorlar. çünkü yapmanız gereken tek şey sürekli başkaları için ne yapabileceğinizi düşünmek olmalı, ne kadar enerji akışını kesici bir durum. Hal bu ki durum hiç de öyle değil ! Önce sen bilgiyi deneyimlemelisin ondan sonra yapacağın kıyas sana durum hakkında bilgi verecektir. Ama bunu yapmazsan sonra kendi zihnine takılıp kalıyorsun
ve enerjinizi tükettiğinizden bedeniniz hareket etmeme eğilimine girip, kendinize soruyorsunuz, sorun ne? neyi yanlış yaptım. Neden böyle hissediyorum? Hal bu ki sorun kendinize dalmaya direnç gösteriyorsunuz. Eğer bu dirence karşı kendinize dalmak için kendinize izin verirseniz bunu vahşice çılgınca kendinizi severek yaparsanız, işte bu, gezegeni değiştirir. Bu size gezegende neşe verir, tamamlanma verir. Kesinlikle.
O yüzden dünya ne bir puthane, ne sınırlı bir zevkane, ne umursamazlık yeri dünya yuvanızdır. Yuvanızda, evinizde istediğinizi yapmaya özgürsünüz.
--0-- Niçin buradasınız ?
Herkes kendine göre ifade edecektir. Kimisi hayatı yaşamak derken, kimisi vazife için, kimisi tekamül için, kimisi kendim olmak için derken, kimisi yükseliş için der ve bu ihtiyaçlara göre çoğalır ancak kelimeler bazen ifadelerin işaret etmek istediği noktanın yanından dahi geçmiyor olabiliyor. Mesela bir yerde bir gruba yükseliş nedir diye sorduğumuzda cevap veremediklerini gördük. Bunun üzerine ne kadar kötü olmasını istersiniz diye sorduk? Açıkçası bize cevap olarak kesinlikle istediklerini söylediler. Bunun üzerine sizi geri tutan nedir diye sorduk ve onlar bunu bilemediklerini ifade ettiler. İşte buyrun size yükseliş ikilemi. keyfini çıkarın, kimisi sevgi için burada olduğunu söyler ancak eğer kendini sevmeyi bilmiyorsan başkalarını sevemezsin.
Buradasınız çünkü vicdan tatbikatı yaparken diğerlerine kendinizin bu haleti nasıl deneyimlediğini gösteriyorsunuz. Artık dünya için veya başka birileri için enerji tutucu olmanız gerekmiyor, bırakın başkaları yapsın. Dünya için veya diğer canlılar için enerji tutmanıza gerek yok. Doğa bunu fazlasıyla kendisi yapıyor Bilakis dünyanın enerjiyi itenlere ihtiyacı var. Böylece dünya ana burayı terkederken gezegendeki sizler bu gezegende kendiniz için sorumluluk almanız gerektiğini idrak edeceksiniz. Enerji zekilenirken, ona önce yasada şöyle dendi, o yaratıldı ve ona yarat dendi.
/*Dipnot */
Kelimelerin yetersizliği, ilgili kelimenin deneyimlenilmemesinden dolayı salt hedefine ulaşmıyor. Aynı zamanda ilgili kelimenin işaret ettiği anlamların genişliğinin derinliğinin idrakinde olamamak bazen anlamları sığ hale getirebiliyor. Bazen her gün otomatik yaptığımız bir davranışı, bize beklenmedik bir şekilde farklı kavramlarla pazarlandığını görebiliyoruz. Eğer pazarlanan ürün ithal bir ürünse, ürünü ithal eden kişi/firma olguya kendi idraki doğrultusunda bir anlam katıyor, işte bu hal bize bir kıyas bilgisi verirken aynı zamanda sizi sınırlamamalıdır. Hayat içinde sınırlama getirenleri her yerde görmek mümkün. İşte işletmelerde bu yüzden müşteri hizmetleri adı altında geri iletim merkezleri vardır. Yeni ürün konsepti bu geri iletimlerin toplanması ile fi bir tarihte bağlantı kuramayanlara yeni adı altında lanse edilip sunulabiliyor. İşte bu anlattığım mekanizma ister ruhsal düzeyde ister hayatın diğer düzeylerinde olsun karşımıza çıkabiliyor.Tahkiksiz işlem yapılamaz.
Eğer vicdanınızı bastırmazsanız sizi bencil olarak atfedebiliyorlar. çünkü yapmanız gereken tek şey sürekli başkaları için ne yapabileceğinizi düşünmek olmalı, ne kadar enerji akışını kesici bir durum. Hal bu ki durum hiç de öyle değil ! Önce sen bilgiyi deneyimlemelisin ondan sonra yapacağın kıyas sana durum hakkında bilgi verecektir. Ama bunu yapmazsan sonra kendi zihnine takılıp kalıyorsun
ve enerjinizi tükettiğinizden bedeniniz hareket etmeme eğilimine girip, kendinize soruyorsunuz, sorun ne? neyi yanlış yaptım. Neden böyle hissediyorum? Hal bu ki sorun kendinize dalmaya direnç gösteriyorsunuz. Eğer bu dirence karşı kendinize dalmak için kendinize izin verirseniz bunu vahşice çılgınca kendinizi severek yaparsanız, işte bu, gezegeni değiştirir. Bu size gezegende neşe verir, tamamlanma verir. Kesinlikle.
O yüzden dünya ne bir puthane, ne sınırlı bir zevkane, ne umursamazlık yeri dünya yuvanızdır. Yuvanızda, evinizde istediğinizi yapmaya özgürsünüz.
--0-- Niçin buradasınız ?
Herkes kendine göre ifade edecektir. Kimisi hayatı yaşamak derken, kimisi vazife için, kimisi tekamül için, kimisi kendim olmak için derken, kimisi yükseliş için der ve bu ihtiyaçlara göre çoğalır ancak kelimeler bazen ifadelerin işaret etmek istediği noktanın yanından dahi geçmiyor olabiliyor. Mesela bir yerde bir gruba yükseliş nedir diye sorduğumuzda cevap veremediklerini gördük. Bunun üzerine ne kadar kötü olmasını istersiniz diye sorduk? Açıkçası bize cevap olarak kesinlikle istediklerini söylediler. Bunun üzerine sizi geri tutan nedir diye sorduk ve onlar bunu bilemediklerini ifade ettiler. İşte buyrun size yükseliş ikilemi. keyfini çıkarın, kimisi sevgi için burada olduğunu söyler ancak eğer kendini sevmeyi bilmiyorsan başkalarını sevemezsin.
Buradasınız çünkü vicdan tatbikatı yaparken diğerlerine kendinizin bu haleti nasıl deneyimlediğini gösteriyorsunuz. Artık dünya için veya başka birileri için enerji tutucu olmanız gerekmiyor, bırakın başkaları yapsın. Dünya için veya diğer canlılar için enerji tutmanıza gerek yok. Doğa bunu fazlasıyla kendisi yapıyor Bilakis dünyanın enerjiyi itenlere ihtiyacı var. Böylece dünya ana burayı terkederken gezegendeki sizler bu gezegende kendiniz için sorumluluk almanız gerektiğini idrak edeceksiniz. Enerji zekilenirken, ona önce yasada şöyle dendi, o yaratıldı ve ona yarat dendi.
/*Dipnot */
Kelimelerin yetersizliği, ilgili kelimenin deneyimlenilmemesinden dolayı salt hedefine ulaşmıyor. Aynı zamanda ilgili kelimenin işaret ettiği anlamların genişliğinin derinliğinin idrakinde olamamak bazen anlamları sığ hale getirebiliyor. Bazen her gün otomatik yaptığımız bir davranışı, bize beklenmedik bir şekilde farklı kavramlarla pazarlandığını görebiliyoruz. Eğer pazarlanan ürün ithal bir ürünse, ürünü ithal eden kişi/firma olguya kendi idraki doğrultusunda bir anlam katıyor, işte bu hal bize bir kıyas bilgisi verirken aynı zamanda sizi sınırlamamalıdır. Hayat içinde sınırlama getirenleri her yerde görmek mümkün. İşte işletmelerde bu yüzden müşteri hizmetleri adı altında geri iletim merkezleri vardır. Yeni ürün konsepti bu geri iletimlerin toplanması ile fi bir tarihte bağlantı kuramayanlara yeni adı altında lanse edilip sunulabiliyor. İşte bu anlattığım mekanizma ister ruhsal düzeyde ister hayatın diğer düzeylerinde olsun karşımıza çıkabiliyor.Tahkiksiz işlem yapılamaz.
Yorumlar
Yorum Gönder