Günlük - 1 AVRUPA BİRLİĞİ İNİSİYASYONU VE M.KEMAL ATATÜRK (Metafizik yorum)

Selam, aslında şu an paylaşacağım bilgiler bundan bir kaç gün önce bende oluşan fikirlerin text haline dökülmesinden başka bir şey değildir.

11.10.2005 tarihinde katıldığım çalışma konusu din kitaplarında oluşan sembollerdi. Sembollerin çözümü üzerine konuşuyorduk, bir ara yine kendi dünyamda kaybolmuştum.
-------------------------------------------------------------------------------
AVRUPA BİRLİĞİ İNİSİYASYONU VE M.KEMAL ATATÜRK (Metafizik yorum)
Atatürk'ün ne kadar içsel bir varlık olduğunu fark ettim. O bizim aramızdan çıkmış bireysel zaman enerjisi ile 600 yıllık eskimiş bir imparatorluğun zaman enerjisini hızlandırmıştı. O kadar hızlandırmıştı ki dönemin dünya uluslarının çok ötesine taşımıştı. Çünkü o'nun döneminde aldığı kararlar ileriki yıllarda diğer dünya ülkeleri aşama aşama gerçekleştirecekti. Bir bakıma dünya zamanını, beşeriyetin zamanını hızlandırmıştı. İnsanlığa katkısını yıllar sonra ancak fark ediyordum...

Derken aklıma ülkemizin içinde bulunduğu şu an geldi AB'ne girip girmeyeceğimiz tartışılıyordu. Her kafadan farklı bir ses çıkıyordu olayın pozitif ve negatif yanları herkes tarafından hatta muhataplar tarafından tartışılıyordu. Burada duruma bakarsak Atatürk'ten sonraki ülkemizin zaman enerjisi giderek belli dönemeçlerde daha da yavaşlamıştı. Bir zamanlar çok ilerideyken şimdi bir noktada geri kalmıştık. Avrupa Birliği ülkemizin içinde bulunduğu zaman enerjisini hızlandırmak için bizim için bu noktada yeni bir inisiyasyon durumu haline gelmişti. Dışsal bir olay ile muhatap olmuştuk. Önceleri içimizden biri(Atatürk) yani içsel sesimiz bize yön göstermişti şimdi ise daha önceki olaylarda içimizdeki çocuğu(vicdanı) bastırmış olduğumuzdan ve dışarıdan gelen olaylar(eprövler) ile muhatap olmuştuk.

Bize verilen fırsatı idrak edememiştik...İnisiyasyon için şimdi kurban zamanıydı. *1 Kendini kurban eden Türkiye.. Neden mi? Kendini hatırlamak için... İç dünyasını unutup dış dünya değerlerine bağımlı olunca, inisiyasyonu(uyumlama süreci) dışardan alınca yeni değerleri alabilmen için eski kapları boşaltman gerekli...[eski kaplar ne olabilir? üzerinde düşünmen gereken konu TÜRKİYE] Bir bakıma acı ve sancı dolu bir süreç. Gün fedekarlık ve yeni zaman enerjisine inisiyasyon zamanı..

Şu an ki dışsal fotoğraf bize şunu söylüyor, İnsan beklentileri ekonomik, dolayısıyla potansiyeli ne olursa olsun varlığını var etme herkes için doğal bir süreç, bu durumda duygusal değerlerden bahsetmek sadece geçmişe duyulan bir özlem...

Ümidimiz Türkiye'nin esneklik ve uyum sürecinde göstereceği çevikliğin diğer ülkelerede örnek oluşturabilmesi...

Ancak kupanın diğer tarafını tutan AB kanadına bakarsak orasıda pek lineer durmuyor. Kendi içinde bölünmüş kaotik bir yan.. arabanın direksiyonuna geçen her sahte benlik kendi türküsünü okuyor. Dışardan tek bir adam gibi duruyor içerde ise binlerce sahte benlik ve beklenti.. Türkiye buraya girmek için çaba sarfediyor.. Belki yapacağı seçimlerle hepsini birleştirebilir. Bu durumda onlar bizim potamızda eriyip bizim gibi olacaklar. Bunu zaman ve seçimler belirleyecek. En önemlisi niyet, sufilerin deyimiyle niyetiniz doğruysa sonuçta doğru olur.

Peki Türkiye ne kazanacak? ne kaybedecek? Avrupa birliği ülkeleri ne kazanacak ? ne kaybedecek? KAPLARIMIZDA ne var çıkarıp önümüze koyalım, soyut dünya ile somut dünya dengeye gelmeye çalışıyor...soyut dünya değerleri ve somut dünya değerleri uygun alışverişi yaparsa kazanan bilinç olacak şuurlanma meydana gelebilir.

üzerinde düşünülmesi icab eden bir başka husus...


*1 HATIRLA KEVSER Suresini...